
Bugün çevremizde Güneş boyutlarında olan pek çok yıldızın ikişerli veya üçerli gruplar halinde olduğunu biliyoruz. Bu konuda en büyük örnek, en yakın komşumuz Alpha Centuari sistemidir ve üç yıldızdan oluşur. Güneş’inse yalnızlığı konusu uzunca bir süre tartışılmış ve bu konuda bilimselinden komplo teorisine pek çok fikrin üretilmesine neden olmuştur.
1980’lerin başlarında Nemesis adında Güneş’in “kötü bir ikizi” olabileceği, bununsa Dünya’daki kitlesel yokoluşları tetiklemiş olabileceği iddia edildi. Lakin sonrasında yapılan hiçbir gözlem bu yıldızı doğrulamadı. Bir kırmızı cüce olduğu iddia edilen Nemesis yakınlarda yoktu. Hatta çok daha sönük ve uzaklarda olan kırmızı cüceler bile tespit edildi. Peki ya Güneş yalnız mı doğdu? Bu sorunun cevabı için Güneş’in doğum yerine gitmemiz gerekiyor. Güneş, muhtemelen pek çok süpernovanın yaşandığı bir bölgede, kozmik bir bulutun çökmesiyle oluştu ve de bu bulutta başka yıldızlar da doğdu.
Bu yıldızların büyük bölümü zamanla kümeden ayrıldı; galaktik çekim kuvvetleriyle Samanyolu’nda farklı yörüngelere savruldular. Güneş’in kardeşlerinin bir kısmı, belki de çok daha büyük kütleli oldukları için kısa sürede süpernova olarak patladı ve yok oldu; bazıları ise hâlâ varlığını sürdürüyor olabilir. Modern astronomi, bu kayıp kardeşleri bulmak adına yıldızların kimyasal parmak izlerini (spektral analizle) ve galaksi içindeki hareketlerini inceliyor. Bu amaçla, örneğin HD 162826 gibi bazı yıldızlar hem kimyasal içerikleri hem de dinamikleri bakımından “Güneş’in kardeşi” olabilecek adaylar arasında gösterildi.
HD 162826, yaklaşık 110 ışık yılı uzaklıkta, Herkül Takımyıldızı’nda bulunan, Güneş’e çok benzeyen bir yıldız. Astronomların ilgisini çekmesinin nedeni hem kimyasal bileşimi hem de yaşı bakımından Güneş’le neredeyse ikiz gibi olması idi. 2014 yılında yapılan detaylı spektral analizlerdeyse HD 162826’nın tıpkı Güneş gibi, doğduğu yıldızlararası bulutta aynı element bolluklarına sahip olduğunu ortaya koymuştu. Bu bakımdan onun Güneş’in olası “kardeş yıldızlarından” biri olabileceği söyleyebiliriz. Fakat yapılan incelemelerde HD 162826’in çevresinde olan herhangi bir gezegen olduğu doğrulanamamıştır. Bu da onu Güneş’ten farklı yapan noktadır.
HD 175740 ve HD 186302 yıldızları da zaman zaman aday kardeş yıldız olarak gösterilmiş ancak bu yıldızların gerçekten Güneş’in kardeşi olup olmadığı tartışmalı olmuştur. Özellikle 2016’da yapılan bir çalışma, bu yıldızların kimyasal ve yörünge özelliklerinin, beklendiği kadar uygun olmadığını ve gerçek “Güneş kardeşi” olma olasılıklarının düşük olduğunu öne sürmüştür.
Kısacası, Güneş’in geçmişiyle ilgili araştırmalar onun muhtemelen yalnız bir yıldız olmadığını, kalabalık bir yıldız kümesinde “aileyle” doğduğunu gösteriyor. Fakat zamanla kardeşleri galaksinin farklı yerlerine savrulmuş; bugün Güneş Samanyolu’nda yoluna tek başına devam ediyor. Bilim insanları, bu kayıp yıldız kardeşlerini bulmak için ellerindeki tüm teknolojiyi kullanıyor. Yine de bu arayış hem gökyüzüne hem de kendi kökenlerimize bakışımıza derin bir anlam katıyor.
Kaynaklar
Ramírez, I., Meléndez, J., Bean, J., Asplund, M., Bedell, M., Monroe, T. R., Casagrande, L., Liu, F., Yong, D., Lambert, D. L., Endl, M., & Cochran, W. D. (2014). Elemental Abundances of Solar Sibling Candidates. The Astrophysical Journal, 787(2), 154. https://doi.org/10.1088/0004-637X/787/2/154
Martínez-Barbosa, C. A., Brown, A. G. A., Boekholt, T., Portegies Zwart, S. F., & Gieles, M. (2016). The evolution of the Sun’s birth cluster and the search for the solar siblings with Gaia. Monthly Notices of the Royal Astronomical Society, 457(1), 1062–1075. https://doi.org/10.1093/mnras/stw006
Leslie Mullen, “Sun's Nemesis Pelted Earth with Comets, Study Suggests”, https://www.space.com/8028-sun-nemesis-pelted-earth-comets-study-suggests.html